• Prostat büyümesi ileri yaşta son derece sık görülür.
  • Büyümüş prostat belirtileri idrar yapmada zorluk, sık idrara çıkma, gece idrara çıkma ve idrarda çatallaşma olmasıdır.
  • Hafifse ilaç tedavisi uygulanır. Şiddetli ise ameliyatla prostat bezinin bir kısmı alınır.
  • Prostat arter embolizasyonu, prostat tedavisinin ameliyatsız ve oldukça yeni bir yöntemidir.
  • İşlem bir anjiyo tedavisidir.
  • Anjiyo ile prostat tedavisinde, prostat bezini besleyen damarlar tıkanır (embolizasyon).
  • İyi beslenemeyen büyümüş prostat yavaş yavaş küçülmeye başlar.
  • Hastanın yakınmaları da prostat bezinin küçülmesiyle azalır ya da kaybolur.
  • Anjiyo sonrası genellikle aynı gün hasta evine gönderilebilir.
  • Prostat arter embolizasyonu, prostat tedavisinde kolay, etkili ve emniyetli bir tedavi yöntemidir.

Prostat büyümesinde ameliyatsız tedavi: Prostat arter embolizasyonu

Girişimsel Radyoloji bölümünün yaptığı ameliyatsız prostat tedavisi prostat embolizasyonu ya da prostat arter embolizasyonu olarak adlandırılır.
(Embolizasyon=anjiyo ile tıkama; arter=atardamar).

 

Prostat embolizasyonu

Prostat arter embolizasyonu prostat bezi  büyümesinde ameliyatsız yapılan, oldukça yeni bir tedavi yöntemidir. Tedavide prostat bezinin atardamarı anjiyo ile tıkanır yani embolize edilir. Böylece beslenmesi azaltılan prostat bezi küçülmeye başlar. Bu tedavi yöntemi dünyada son 10 yılda yapılmaktadır. Ameliyatsız tedavi olan embolizasyon narkoz gerektirmez. İşlem oldukça güvenli bir işlemdir. Hastalar anjiyo tedavisi için hastaneye yatırılır ve genellikle aynı gün ya da bir gün sonra evlerine gönderilir. Embolizasyon tedavisi hastaların günlük yaşamları etkilenmez. Hastanede uzun yatış ya da tedavi sonrası uzun süre dinlenme gerekmez.

Normal prostat bezi mesanenin hemen altındadır. Mesanedeki idrar işeme ile atılır. İdrar kanalı prostat bezinin içinden geçerek kamışa ulaşır. Burada prostatta bir büyüme varsa idrarın rahat geçmesini engeller ve bu da idrar yapmada zorluk ve sık idrara çıkma gibi yakınmalar oluşmasına yol açar.

Prostat bezinin büyümesi ileri yaşta çok sık görülen bir durumdur. Prostat beszi mesanenin hemen altındadır ve içinde idrar kanalı geçer. Prostat büyüdüğü zaman içinden geçen idrar kanalı daralır ve idrar yapmayı zorlaştırır. Büyüyen prostat hem mesaneye hem de idrar kanalına baskı yaparak sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, zor idrar yapma, mesaneyi tam boşaltamamam, idrarda çatallanma gibi yakınmalar oluşturur. Bu yakınmalar arttığı zaman örneğin günde 5-10 kere tuvalete gitme ihtiyacı olduğunda kişinin sosyal hayatını ya da işini engelleyebilir. Her gece birkaç kere uyanarak idrara çıkma ihtiyacı olduğunda uyku düzeni bozulabilir ve kişinin hayat kalitesinin düşmesine yol açar. Aslında basit bir hastalıktır ancak bir kısım hasta için iş ya da sosyal hayatı ciddi zorlaştırabilir. Hastalığın tanısını koymak oldukça kolaydır. Hastanın idrarla ilgili şikayetleri, prostat bezinin muayenesi ve bazı testler prostat bezi büyümesini ve mesane olan baskısını ortaya koyar.

Tedavi gerektirdiğinde öncelikle idrar yapmayı rahatlatan mesane kapasitesini arttıran ilaçlar başlanır. Bunlar bir süre hastayı rahatlatabilir, ancak büyüme ilerledikçe şikayetler ilaca rağmen artmaya başlar ve daha ileri bir tedavi gerekebilir. Bu durumda önerilen standart tedavi genellikle idrar kanalından girilerek ameliyatla prostat bezi içinde daralan idrar kanalının genişletilmesi (TUR; transüretral rezeksiyon) işlemdir. Ameliyat işleminde anesteziye bağlı ve cerrahi strese bağlı riskler bir kenara bırakılırsa; kanama, iltihap oluşması, geçici idrar kaçırma, geçici idrar yapamama, cinsel fonksiyon bozulması gibi sorunlar gelişebilmektedir.

Prostat arter embolizasyonu prostat bezi büyümesinde anjiyo ile yapılan, oldukça yeni ameliyatsız bir tedavi yöntemidir. Tedavide prostat bezinin atardamarı anjiyo ile tıkanır. Anjiyo işlemi çoğunlukla kasıktan bazen el bilek ya da koldan yapılabilir. Prostat bezinin besleyici her iki atardamarının tıkanması prostat bezine zarar vermez sadece beslenmesini azaltır ve prostatın küçülmesini sağlar. Bu tedavi yöntemi yaklaşık 20 yıl önce bulundu ve son 10 yıldır çok daha yaygın olarak yapılmaya başlandı. Popülerleşmesinin en önemli sebebi etkinliğinin çok iyi ve yan etkilerinin çok az olduğunun anlaşılmasıdır. Anjiyo ile yapılan embolizasyon, narkoz gerektirmez, çoğunlukla hastaneye yatış gerekmez, hasta aynı gün evine gönderilebilir. Embolizasyon işlemi oldukça basit ve son derece güvenli bir işlemdir. Prostat embolizasyonu sırasında hasta uyanık durumda olabilir. Anjiyo işlemi esnasında genellikle damardan ağrı kesici ve rahatlatıcı ilaçlar verilerek işlemin konforlu olmasını sağlarız. Prostat embolizasyonunda da uygulanan bu işlemle hasta hiç ağrı hissetmez, işlem uzun sürmesine rağmen son derece konforlu olur. Anjiyo tedavisi diğer anjiyolara göre biraz daha uzun sürebilir (1-2 saat). İşlemden sonra hasta yaklaşık 4-6 saat hastanede gözlem altında tutulur ve sonra evine gönderilir. Hasta bir gün sonra normal yaşamına dönebilir, dinlenme dönemine gerek yoktur.

Prostat ameliyatı ile karşılaştırıldığında embolizasyon tedavisinin en önemli avantajları narkoz (genel anestezi) gerektirmemesi, işlem sonrası ağrının hemen hiç olmaması, hastanede kalma süresinin çok kısa olması (hasta genelde aynı gün evine dönebilir), işlemden bir gün sonra normal hayata dönmesi ve işleme ait risklerin ameliyata göre çok daha hafif olmasıdır.

Prostat arter embolizasyonu anjiyo ile yapılan bir tedavi işlemidir. Bu tedavide genellikle kasık atardamarına girilir sağ ve sol prostat atardamarlarına girişim yapılarak her iki damar çok küçük tıkaçlarla tıkanır. Yeterli beslenmeyen prostat bezi küçülmeye başlar, prostat bezi küçüldükçe Mesaneye olan baskı azalır, idrar kanalına olan baskı azalır idrar kanalı genişler ve hasta tekrar idrarını rahat bir biçimde yapmaya başlar.

Prostat bezinin küçülmesi birkaç hafta alır ancak birinci haftanın sonunda idrarla ilgili şikayetler gerilemeye başlar ve birkaç hafta sonra bu iyileşme en üst düzeye ulaşır. Hastaların bir kısmında idrarla ilgili şikayetler tamamen kaybolur, bir kısmında ise belirgin iyileşme sağlanır. Hastaların çok küçük bir grubunda (%10’dan az) embolizasyon işlemi yeterince fayda sağlamayabilir.

İşleme ait komplikasyonlar seyrek görülür ve genellikle hafiftir. Her anjiyo işleminde olduğu gibi kasık ya da kol girim yerinde hafif bir kanama ya da şişlik oluşabilir ve birkaç günde kendiliğinden geçer. Prostat embolizasyonuna ait önemli riskler prostat dışındaki damarların tıkanmasıdır, ancak bu bölgede hayati bir damar olmadığı için genelde sorun oluşturmaz. Son 20 yılda prostat embolizasyonu ile standart tedavi olan ameliyatı karşılaştıran çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda ameliyatın etkinlik olarak biraz daha iyi, embolizasyonun ise daha kolay ve risklerinin daha az olduğunu biliyoruz. Uzun dönem takip sonuçlarında, hasta şikayetlerinin giderilmesi ve hasta memnuniyeti konusunda ameliyat ve embolizasyon işlem sonuçları birbirine çok yakındır.

Prostat embolizasyonu dünyada da yeni bir tedavidir ve her bölgede yapılma sayısı hızla artmaktadır. Ülkemizde de tedavi yöntemi duyuldukça her geçen sene daha fazla tedavi yapıyoruz. Önümüzdeki yıllarda anjiyo ile prostat embolizasyonu tedavisi, kolaylığı, ameliyatsız olması, narkoz ya da hastaneye yatış gerektirmemesi gibi özellikleri nedeniyle prostat büyümesine bağlı gelişen şikayetlerin giderilmesinde çok daha sık kullanılan bir tedavi yöntemi olacaktır.

Prostat bezini besleyen damarların embolizasyonu yani tıkanması prostat bezinin beslenmesi engelleyerek küçülmesini sağlar. Bu da büyümeye bağlı gelişen şikayetleri azaltır ya da tamamen iyileştirir.