• Kemoembolizasyon sadece karaciğerde yerleşen tümörlere yapılan bir anjiyo tedavisidir.
  • Dünyada 25 yıldan beri yapılan ve kemoterapiden daha etkili olduğu bilinen bir tedavi yöntemidir.
  • Kemoterapiyi engellemez, onunla birlikte yapılabilir. Ancak her hastaya yapılamaz. Hastaların bu tedavi için uygun olması gerekir.
  • TAKE işleminde karaciğerin damarına girilerek tümörün içine kanser ilacı ve tümör damarlarını tıkayan özel tıkaçlar verilir.
  • En önemli avantajı tümörün damarlarının tıkanması ve tümörün beslenmesinin engellenmesi ve aynı zamanda verilen ilacın tümör içinde uzun süre kalmasının sağlanmasıdır.
  • Anjiyo ile yapılması nedeniyle genellikle bir günlük yatış gerekir.
  • İşlem çok kolay ve konforludur. Ameliyat değildir. Narkoz kullanılmaz ve ağrısızdır.
  • İşlemden sonra ilk 24 saat daha belirgin olmak üzere bir kaç gün karaciğer bölgesinde ağrı, bulantı ve kusma olabilir. Bunlar ilaçlarla giderilebilir.
  • Tedavi gerekirse tekrarlanabilir .Genellikle ilk tedaviden 1-3 ay sonra yapılır.

Kemoembolizasyon ya da TAKE nedir?

TAKE" TransArteryal KemoEmbolizasyon" kelimelerinin kısaltmasıdır. Kemo=kemoterapi ilacı yani kanserlerde kullanılan ilaç; embolizasyon= anjiyo yöntemi ile tıkanma anlamına gelir.
Yani TAKE ya da kemoembolizasyon işlemi anjiyo yöntemi ile karaciğer atardamarından girilerek karaciğerdeki kanser dokusunu besleyen damarı tıkayarak onu kansız bırakmak ve bu tıkama esnasında kanser dokusu içine yoğun ilaç verip ilacın uzun süre tümörü etkilemesini sağlamaktır. İşlem tamamen anjiyografi eşliğinde yapılır. Şu an için sadece bazı karaciğer tümörlerinde kullanılır. Bunların içinde en önemlisi karaciğerin kendi kanseri olan hepatosellüler karsinom, panksreastan ve kalın bağırsak tümörlerinin bir kısmının karaciğer metastazı yani yayılımıdır. Yani kemoembolizasyon hem karaciğerin kendi tümörüne hem de metastazlara (yayılım) uygulanabilir.

Gelecekte kanser tedavisinde çok daha fazla ve önemli rol oynayacağı düşünülen bir girişimsel tedavi yöntemidir.

Karaciğer tümörleri ve kemoembolizasyon

Karaciğer dokusunun kanseri olan hepatoma ya da hepatosellüler karsinom (HCC olarak kısaltılır) karaciğerin en sık görülen kanseridir. Bu hastalarda genellikle kronik karaciğer hastalığı yani siroz da vardır. Siroz da çoğunlukla hepatit B ya da hepatit C taşıyıcılığı nedeniyledir.

Karaciğer aynı zamanda diğer kanserlerin en sık yayılım (metastaz) yaptığı organdır. Kalın barsak tümörleri başta olmak üzere bir çok kanser sıklıkla karaciğere yayılım yapar. Kemoembolizasyon tedavisi karaciğerin hem kendi kanserinde hem de diğer organlardan gelen yayılımlarında (metastaz) kullanılanılan bir tedavi yöntemidir.

Kemoembolizasyonun kemoterapiden farkı nedir?

Kanser hastalarında kullanılan kemoterapi kol toplardamarından verilir. Bu ilacın ancak küçük bir kısmı tümör dokusuna gider ve sonra kandan temizlenir. Bu arada ilaç tümöre ulaştığı oranda vücuttaki diğer tüm dokulara da ulaşır. Bu nedenle karaciğeri etkilediği kadar diğer organaları da etkiler ve buna bağlı ilacınistenmeyen (yan) etkileri oluşur.

Kemoembolizasyon işleminde ise ilaç doğrudan karaciğer tümörünün içine verilir. Tümörü çok daha fazla diğer organları ise daha az etkiler. Bu nedenle iyi etkisi fazla kötü etkisi yani yan etkileri daha az olur.

TAKE ya da kemoembolizasyon işleminde:

  1. İlaç karaciğerin damarlarına girilerek doğrudan tümörün içine verilir.
  2. Sadece ilaç verilmez. Tümörün içine özel tanecikler de verilir. İlaç bu tanecikler içine emdirilmiştir. Tanecikler damar içinden tümöre gider ve 2-3 gün tümörün içinde kalır. Bu süre içinde de tanecikere emdirilmiş ilaç yavaş yavaş tümör içine salıverilir. Bu nedenle kemoembolizasyonun etkisi kemoterapiye göre biraz daha fazladır.


TAKE'nin en önemli avantajı kemoterapiye göre daha etkili olması ve hastanın yaşam süresini uzatmasıdır (bilimsel olarak ispatlanmıştır). Yan etkileri daha azdır.
TAKE’nin en önemli dezavantajı bu işlemin sadece anjiyografi ile yapılabilmesidir. Bu nedenle hastalar genellikle bir gün hastanede kalmak zorunda olacaktır.

Kemoembolizasyon işlemi nasıl yapılır?

  • Hastanın hastaneye yatışı yapılır.
  • İşlemle ilgili bilgilendirme yapılır.
  • Hasta anjiyografi odasına alınır.
  • Anjiyografi sırasında ağrı duyulmaması ve işleme ait heyecan ve endişenin giderilmesi için her hastamıza kol damarından ağrı kesici ve rahatlatıcı ilaçlar verilir.
  • Anjiyo kasık damarından girilerek yapılır (diğer anjiyolar gibi).
  • İnce plastik bir tüp (kateter) ile karaciğer atardamarına girilir.
  • Karaciğerin tüm damarlarının ve tümöre giden damarların filmleri yani anjiyoları çekilir.
  • Çok daha ince plastik bir kateterlerle tümörü besleyen damara girilerek buraya özel taneciklere emdirilmiş kanser ilacı verilir.
  • Bir kısım ilaç da karaciğerin tümüne verilir.
  • İşlem sonlandırılır.
  • Hastamız 4-6 saat boyunca yatakta istirahat eder. Ondan sonra ayağa kalkabilir.

Her anjiyografide işlemden sonra 4-6 saat hastanede yatış gerekir. TAKE ya da kemoembolizasyon işlemi bazı hastalarda ağrı, bulantı ya da kusma olabilir. Bu nedenle diğer tüm hastaları anjiyo yapıldığı gün evlerine göndermemize rağmen, kemoembolizasyon yapılan hastaları bir gün hastanede yatırarak izleriz. Bunun amacı işlemden sonra ağrı, bulantı ya da kusma gelişirse bunu hastanede ilaçlarla daha kolay giderebilmemizdir. Hastalarımız genellikle bir gün sonra sabah taburcu edilerek evlerine gönderilir.

Kemoembolizasyon tedavisi zor ya da ağrılı bir işlem midir?

TAKE işlemi bir anjiyo işlemidir ve herhangi bir anjiyografi gibi lokal anestezi altında yapılır. Tüm hastalarımıza işlem öncesi ve işlem sırası kol damarından rahatlatıcı ve ağrı kesici ilaç verdiğimiz için herhangi bir ağrı hissedilmez.

İşlemden sonra genellikle 24 saat süren karın sağ üst kesiminde (karaciğer bölgesi) yan ağrısı olabilir. Bunun için ağrı kesici ilaçlar verilir. Ancak hastaların büyük bir kısmı için işlem son derece rahat bir işlemdir.

Kemoembolizasyon tedavisinin etkinliği nasıldır?

TAKE genellikle erken evre değil orta evre yani biraz ilerlemiş karaciğer tümörlerinde kulanılan bir tedavidir. Erken evre karaciğer kanserlerinde asıl tedavi tümörün ameliyatla çıkarılması ya da radyofrekans/mikrodalga gibi yöntemlerle daha kesin tedavisidir.

Anjiyo işlemi bir grup hastada tümörün tamamen yok olmasını sağlar. Bazı hastalarda ise tümörün küçülmesini sağlar. Anjiyo tedavisi sonrası hastanın yaşam kalitesini artırır ve yaşam süresini uzatır.

Kemoembolizasyon tekrarlanabilir mi?

İlk anjiyo tedavisinden sonraki dönemde tedavi işlemi gerekirse tekrarlanabilir. Bunun için tümörün büyüklüğü, yaygınlığı ve ilk tedaviye verdiği cevaba bakarız. Genellikle bir hastaya ortalama iki kemoembolizasyon tedavisi yapılır. Ancak tek işlem yapılan hastalar olduğu gibi 3-4 tedavi yaptığımız hastalar da vardır.

TAKE işleminden önce ve sonra kemoterapi yapılabilir. TAKE sonrası kalan tümör dokusu varsa ek tedavilerle kalan tümörün yok edilmesi sağlanabilir. Yani diğer tedavileri engellemez.

Sonunda eğer tümör sadece karaciğerdeyse ve çok yaygın değilse tümörün kontrol altına alınması veya tümüyle giderilmesi zor değildir. Genellikle ek işlemler hep yeni çıkan tümörler için yapılır.

Tedavi işleminin yan etkileri

Anjiyo ile kemoembolizasyon genellikle güvenilir ve emniyetli bir yöntemdir. İşlemden sonra 1 ya da 2 gün hastalarda yan ağrısı, bulantı ya da kusma olabilir. Bazı hastalarda bünye ve tümörün yayılımına göre bu daha uzun sürebilir. Genel bir yorgunluk hali olabilir. İşlem sonrası bu sorunlar ilaçlarla giderilir.

Hastaların çoğunda birinci günden sonra ciddi bir yakınma olmaz.

Takip nasıl yapılır?

İşlemden 1 ay sonra karaciğerin değerlendirilmesi için kontrol yapılır ve kan değerlerine bakılır.

İşlemden sonraki 1-2 ay arasında tümör yanıtının değerlendirilmesi için Bilgisayarlı tomografi, MR görüntüleme ya da PET BT yapılır. Belli aralıklarla kontroller devam eder.

Tüm bu kontroller mutlaka hastayı asıl takip eden doktor olan medikal onkoloji bölüm ile eşgüdümlü olarak yapılır.