İğne Biyopsisi

  • İğne biyopsisi ince bir iğne ile bir doku ya da tümörden ince bir parça alınmasıdır.
  • Girişimsel Radyoloji bölümünde iğne biyopsileri genellikle ultrason ya da tomografi kılavuzluğuyla alınır. Bu işlemi çok daha emniyetli yapar biyopsi başarı şansını artırır. 
  • İşlem ideal şartlarda yapılırsa ağrısız, kolay ve güvenli bir işlemdir. 
  • İşlem sırasında hastanın ağrı duymaması ve işlemin konforlu geçmesi en önemli amaçtır. Bunun için hem iğne girim yeri uyuşturulur (lokal anestezi) hem de damardan ağrı kesici ve rahatlatıcı ilaçlar verilir (sedasyon ve analjezi).
  • İşlemden önce 6 saat açlık gerekir. Bunun amacı işlem sırasında hafif anestezi verilerek işlemin konforlu geçmesini sağlamaktır. 
  • İşlemden sonra herhangi bir sorun olmayacağının kontrolü için 2-4 saat hastanede gözetim altında kaldıktan sonra hasta evine gönderilir. 
  • Tüm biyopsi örneklerini patoloji bölümü değerlendirir ve rapor sonucu genellikle 3-4 gün içinde çıkar.

Biyopsi Nedir?

Biyopsi bir doku ya da tümörden kesin tanı koymak için küçük bir parça alınmasıdır. Eskiden biyopsilerin çoğu ameliyatla yapılırdı. İğne biyopsisi ameliyatsız olarak bu parçanın ince bir iğne yardımıyla alınmasıdır. Günümüzde hemen tüm biyopsiler ameliyata ihtiyaç olmadan iğne biyopsisi şeklinde alınır.

Biyopsi yaparken vücudun içini o anda görmek ve iğneyi görerek biyopsi yapacağımız hedefe ilerletme işlemine görüntüleme eşliğinde biyopsi diyoruz. Bu günümüzde en emniyetli ve kolay biyopsi yöntemidir. Adından da anlaşılacağı üzerine vücuda bıçak değmeden vücudun içi görüntüleme yöntemleri ile her an izlenir (ultrason tomografi gibi) ve iğnenin vücut içinde ilerlemesi her santimetresinde takip edilir.

Bazı bölümler iğne biyopsisini bir görüntüleme yöntemi kullanmadan körlemesine yapar. Bu durumda iğnenin bir başka yerden örnek alma ihtimali vardır. İğne vücuda girerken de izlenemez. Genellikle riskleri daha yüksek olduğu ve bazen sonuç veremediği için sık kullanılmaz.

İğne biyopsisi bir ameliyat işlemi değildir. Bıçak izi olmaz. Günümüzde en güvenilir ve emniyetli biyopsi yöntemi görüntüleme eşliğinde yapılan iğne biyopsisidir. Bu işlemi genel olarak girişimsel radyoloji uzmanları yapar.

Biyopsi neden yapılır

Biyopsiler net tanı konamayan durumlarda kesin tanı koymak amacıyla yapılır. Bunun dışında son yıllarda kanserlerde moleküler çalışma yapılarak o hastada kanserin daha iyi anlaşılması ve tedavinin daha özel olması için de yapılabilir. 

Biyopsi tümörden yapılıyorsa

  1. Tümörün iyi ya da kötü huylu olduğunu anlamak
  2. Tümörün kesin tiplendirmesi yapmak 
  3. Tümörün genetik ya da molekül yapısına bakarak daha iyi tedavi verebilmek için yapılır.

İnsanlar genellikle biyopsi yapıldıktan sonra aynı gün evlerine gönderilir ve bir gün sonra normal yaşamlarına döner ve çalışabilir.

 

Biyopsiler kullanılan iğneye göre iki grupta incelenir:

  1. İnce iğne biyopsisi ya da ince iğne aspirasyon biyopsisi
    Bu iğneler 1 mm den çok daha incedir. Koldan kan alınan iğneler kadar ve hatta daha ince iğnelerdir. En önemli avantajı ince olmaları nedeniyle kanama riskinin hemen hiç olmamasıdır. Nodüler guatr durumunda tiorid bezi ve bu bez içindeki nodüllerden alınan biyopsi ince iğne aspirasyon biyopsisidir. Burada kalın iğne biyopsisine gerek yoktur.
  2. Kalın iğne biyopsisi ya da tru cut biyopsi (doku biyopsisi)
    Bu iğneler sadece hücre ya da sıvı değil ince bir doku parçası da alır. Bu parçanın kesin tanı koyma ihtimali daha yüksek biyopsi tekrarlanma ihtimali daha azdır.

Biyopsi iğneleri herhangi bir dokudan küçük ya da büyük parça almak amacıyla kullanılan iğnelerdir. İğne ne kadar ince olursa işlemin riski o derece az olur.

Doku almak için kullanılan iğneler genellikle 1 mm inceliğindedir. Alınan dokular çok incedir ancak bunlar ile hastalığa ya da tümöre tanı koyma şansı vardır.

Kalın iğne biyopsisinin en önemli avantajı daha iyi tanı vermesi, dezavantajı alındığı dokuya göre kana ihtimalinin biraz daha fazla olmasıdır. Her bir organ ve tümör tipinde bu farklılık göstermekle birlikte bu oran %1-2 arasında değişir. 

İğne biyopsisi öncesi hazırlık

İğne biyopsisi için geldiğinizde aç olmanız yeterlidir. Son 6 saat yemen yememeniz yeterlidir. Tiroid biyopsisi gibi ince iğne ile biyopsi yapılan durumlarda bu açlığa gerek yoktur. Bunun dışında işlemden önce bir hazırlık gerekmez.

İşleme gelirken elinizde var olan ultrason, tomografi ve MR gibi filmleri getirmeniz önemlidir.

Bir iğne biyopsi işleminden önce bazı kan değerlerine bakmak gerekir. Bu nedenle her hastada olmasa da biyopsilerin çoğunda işlemden önce bir kan alınır ve sonucuna bakılır. Son 15 gün içinde alınmış kan değerleriniz varsa yeniden kan alma gerekmeyebilir.

İğne biyopsisi öncesi coumadin, xarelto adlı kan sulandırıcı haplar ya da kan sulandırıcı iğneler (clexane, innohep gibi) kullanıyorsanız bunu doktorunuza bildirin. Bu ilaçlar işlemden önce uygun şekilde kesilecektir. Bunun dışında aspirin, plavix tarzı kan sulandırıcı haplar biyopsi işlemini engellemez. Bizim merkezimizde bunları kesmeniz gerekmez.

Biyopsi işleminden önce çoğu hastadan aç gelmesini isteriz. Ancak bu açlık döneminde kullanmanız gereken iğne ilaçlarını yapabilirsiniz. Hapları da yarım bardan suyla alabilirsiniz.

İğne biyopsisi işlemi

Bir iğne biyopsisi işleminde hastanın işlemle ilgili korku ve endişesi, işlem sırasında olabilecek ağrı ve işleme ait sorunlar en önemli konulardır.

İğne biyopsisi işlemi aslında son derece kolay, ağrısız ve riskleri az olan bir işlemdir. Onun karşılığında hastalık için kesin tanı verir. Ancak çoğumuz hayatımızda hiç biyopsi işlemi olmadığımız ya da görmediğimiz için bu bize korkutucu gelebilir. İşlem kolay olsa da bunu yaşamadan görmek mümkün değildir. Burada bizim yapabileceğimiz şey işlem için geldiğinizde korku endişe ya da heyecanınız varsa bunu gidermektir. Bunun da en basit yolu ilaçlardır. Kullandığımız ilaçlarla her tür korku ve endişeyi giderme şansımız vardır. Bu konuda rahat olabilirsiniz.

İkincisi işlem sırasında ağrının giderilmesidir. Tüm iğne biyopsilerinde bir iğne ile vücuda gireriz. Bu da az da olsa ağrı yapabilir. Bunu engellemek için iğne girim yeri mutlaka uyuşturulur (lokal anestezi). Bu kesin kuraldır. İğne deriden geçtikten sonra genellikle ağrı yapmaz. Ama her ihtimale karşı biz hemen her hastamıza lokal anesteziye ek olarak damardan sakinleştirici ve ağrı kesici ilaçlar veririz ve işlem tamamen ağrısız ve konforlu bir şekilde yapılır.

İğne biyopsisi sonrası

Biyopsi sonrası hastalarımızı bir süre gözlem altında tutarız. Bunun iki sebebi vardır.

  1. Biyopsi işleminde damardan verilen rahatlatıcı ve ağrı kesici ilaçların etkisinin geçmesini beklemek gerekir. Bu ilaçlar uyku hali, baş dönmesi, bulantı ve kusma yapabilir. Etkileri 3-4 saat içinde tamamen geçer. Bu nedenle en az 1-2 saat gözlem altında olmanız gerekir.
  2. Biyopsi yapılan doku, biyopsi işleminden sonra kanama yapabilir ya da ya da başka sorunlar gelişir. Bu sorunlar biyopsi işleminden sonraki bir kaç saatte olur. Daha geç dönemde hemen hiç bir sorun yaşanmaz. Sorun olabilecek bu dönemde hastayı hastanede gözlem altında tutmak emniyetlidir.

 

Hastamız evine döndüğünde o gün kendini fazla yormadan normal yaşamına devam edebileceğini söyleriz. Ancak evde 2 saat dinlenmesi iyi olacaktır.

Bir sonraki gün, banyo ve spor yapmak dahil her tür etkinlik ve yemek serbesttir (ama hastalığınızdan dolayı kısıtlama varsa bu kısıtlamalar devam eder).

İşlem bölgesinde hafif ağrı olursa herhangi bir ağrı giderici ilaç kullanılabilir.

Evde beklenmedik bir sorun olursa (kendini iyi hissetmeme, çarpıntı, çok fazla halsizlik, nefes darlığı gibi) doktorunuzu arayabilir ya da doğrudan hastanemizin acil kliniğine gelebilirsiniz.

İğne biyopsi sonrası gelişebilecek riskler: 

  1. Biyopsi sonrası kanama: Biyopsi sonrası kanama her dokuda farklı oranda olsa da %1 in (yüzde bir) altındadır. Karaciğer ve  böbrek biyopsilerinde kanam oranı biraz yüksek diğer biyopsilerde daha düşüktür. İnce iğne ile alınan biyopside kanama oranı daha düşüntür ama başarı oranı da düşüktür.
  2. Biyopsi yapılacak organa gidiş yolu üzerindeki yapılarda sorun gelişebilir.
  3. Akciğer biyopsilerinde akciğer zarları arasına hava girmesi ek bir risktir. Buna pnömotoraks adı verilir. %10 oranında görülür. Genelde sorun yaratmaz ama çok seyrek olarak akciğer boşluğuna bir tüp takmak gerekebilir. Tüp genellikle aynı gün çıkarılarak hastamız eve gönderilebilir ya da bir gün hastanede kalınması gerekebilir. 
  4. İşlemden sonra deriden iğne girilen noktada ağrı olabilir. Bu ağrı basit ağrı kesicilerle kolaylıkla giderebiliriz.

İğne biyopsi işlemi  için hastaneye yatış gerekir mi?

Bu tür işlemlerde genellikle hastaneye yatış yapılır ancak bu günübirlik yatıştır. Yani işlemden önce hastaneye yatış yapılır, hastamız işlemden sonra 2-3 saat gözetim altında tutulur ve sonra eve gönderilir. 

Pankreas iğne biyopsisi

Görüntüleme eşliğinde yapılan pankreas iğne biyopsisi ultrason ya da bilgisayarlı tomografi eşliğinde yapılır. Pankreas iğne biyopsisi her zaman pankreas tümörlerinde kesin tanı koymak için yapılır. Endoskopik yoldan da yapılabilir. 

 

Pankreas tümörlerinde iğne biyopsisi girişimsel radyoloji bölümünce deriden ya da gastroenteroloji bölümünce endoskopik olarak yapılabilir. Her ikisi de oldukça güvenli ve emniyetli yöntemlerdir.
pankreass tümörüne iğne biyopsisi

Kemik biyopsisi 

Kemik biyopsisi diğerlerinden biraz farklılık gösterir. Kemik çok sert bir doku olduğu için normal yumuşak dokulardan alınan iğnelerden biraz daha kalın ile yapılır. Amaç çoğunlukla kemik kanserlerinde kesin tanı koymak amacıyla yapılır. Kemikte yerleşen bir tümör kemik kanseri olabilir ya da bir başka kanserin kemiğe uzanımı (metastaz) olabilir. Her iki durumda da kemikten iğne yardımıyla biyopsi alınabilir. Kemik biyopsileri genellikle bilgisayarlı tomografi eşliğinde alınır çünkü kemik dokusu bilgisayarlı tomografi ile çok daha iyi görüntülenir. 

Kemik iliği biyopsisi

Kemik iliği biyopsis kemik biyopsisinden biraz daha farklıdır. Kemiğin ilik kısmından biyopsi alınmasıdır. Kemik iliği hastalıklarında tanı koymak için yapılır. Çoğunlukla göğüs ya da leğen kemiğinden yapılır. Görüntüleme eşliğinde yapılması gerekmez. Bu nedenle çoğunlukla girişimsel radyoloji tarafından yapılmaz. 

Kemik biyopsilerinde kanama riski yok denecek kadar azdır.

Tümör biyopsisi

Vücudun herhangi bir bölgesindeki bir tümör dokusuna ultrason ya da tomografi eşliğinde bir iğne ile girilerek çok küçük bir örnek alınmasıdır. Bunun genel amacı tümörün iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu (kanser mi,) olduğunu anlamaktır. Bu bir metastaz yani yayılım ise tümörün hücrelerine bakarak nereden kaynaklandığı hakkında fikir verebilir.

Akciğer iğne biyopsisi 

Akciğer iğne biyopsisi de genellikle akciğer tümörlerinin kesin tanısını koymak için yapılır. Göğüs hastalıkları bölümünce bronkoskopi ile yapılır. Bununla tümöre erişilemez ise Girişimsel Radyoloji tarafından bilgisayarlı tomografi eşliğinde yapılır.